George Berkeley, (12 Mart 1685 - 14 Ocak 1753) dünyada yalnızca ruhların ve bu ruhların idelerinin varolduğunu, buna karşılık maddenin varolmadığını öne süren İngiliz düşünür.
Dublin’deki Trinity College’de eğitim görmüş İrlandalı bir Protestandı. Bugün yakından bilinen bütün felsefi çalışmalarını (1709’da Yeni Bir Görme Kuramı Yönünde Deneme, 1710’da Beşeri Bilginin Prensipleri Hakkında Bir Eser ve 1713’te Hylas ile Philonous Arasında Üç Konuşma) henüz yirmili yaşlardayken yayımladı.
Yeni Dünya’da yüksek eğitimi geliştirmek için çok uğraştı; bu amaçla üç yılını Amerikan kolonilerinde geçirdi. Rhode Island’daki çiftliğini ve kütüphanesini, 1701’de kurulan Yale Üniversitesi’ne bıraktı. Yale’in fakültelerinden birine onun adı verildi. California’daki Berkeley kenti de onun adını taşımaktadır. Berkeley 67 yaşında Oxford’da öldü.
Berkeley'in Felsefesi
Berkeley, Locke’dan büyük miktarda etkilenmiştir. İkisi de insanın doğrudan algıladığı şeylerin sadece zihindeki ideler olduğu konusunda hemfikirlerdi. Örneğin Locke nesnelerde birincil ve ikincil niteliklerin var olduğundan söz ederken Berkeley bunu reddeder ve ikisinin ayrılamaz olduğunu ve ikincil niteliklerin sadece zihinde var olduğunu savunur. Çünkü ona göre ancak duyumsanabilir niteliklere sahip varlıkları kavrayabiliriz. Yani varlık algıladığımız niteliklerden oluşur ve algılarımız da zihnimizde gerçekleşir. Bu yüzden Berkeley, felsefesinde materyalist tutum sergilemekten kaçınarak onun ortaya koyduğu varlıkların zihinde var olduğu görüşü yani immateryalizm görüşünü ortaya koydu. Aslında immateryalizm denen kavram Berkeley’in idealizmine verilen isimdir. Berkeley bu görüşünde maddi dünyanın varlığını reddeder ve görülen, duyulan ya da temel olarak algılanan tüm şeylerin algıladığı için var olduklarını söyler. “Varlık, algılanmaktır” der. Yani Berkeley’e göre varlıkların var olma sebebi öznelerin onları algılamasıdır, yani bir şeyin var olma koşulu algılanmış olmaktır. Ona göre “masayı algılıyorum” önermesiyle “masa vardır” önermesi birbirinden farklı değildir. Burada masanın varlığını renk, şekil, dokunma vb. olarak algılamaktadır. Ancak bu demek değil ki gözlerimizi kapattığımızda veya algılamayı bıraktığımızda her şey yok olur; burada Berkeley’in dini kişiliği devreye giriyor ve o, algılamayı kestiğimiz zaman insan algılamasa bile sonsuz güçte bir tanrı olduğunu ve tanrının hiç ara vermeden sürekli olarak algıladığından bahsediyor, böylelikle varlıkların sürekliliğini, yok olma problemine de bu şekilde çözüm öneriyor.
Orijinal kaynak: george berkeley. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page